Daha çok Erzurum’un önde bastığı, rakibini hiç de hafife almadığı gözlenen Iğdır’ın temkinli yaklaştığı bir ilk yarı izledik. Beklenenin aksine sık sık faüller ile kesilen, sarı kartların havada uçuştuğu, giderek zorluk-sertlik derecesi yüksek bir maç hüviyetine girdi her geçen dakikada. Yarım saat dolarken sahada tam 5 sarı kartlı oyuncunun bulunması, özellikle her ikili mücadelelerde sertliğin ön plana çıkması, artık çıkan kartların renginin kırmızıya doğru gittiğini de açıkça belli ediyordu. Fırtına öncesi sessizlikti bu. Nitekim o kart da geldi. Hızlı gelişen bir atakta gole giden Eren’i faülle durduran Burak Altıparmak, o şanslı kişi oluvermişti! Zaten o kırmızı kartın akabinde de son 15 dakikada sahada koşan herkes de işin farkına vardı, birbirlerine karşı daha kibar, daha nazik bir anlayış hakim oldu ilk yarı bitene kadar. Erzurum’un ataklarının hep sol taraftan gelmesi dikkate değerdi. Yakup, Guram ve Furkan’ın bu kanadı aktif kullandığı kadar sağ kanat da o kadar kullanılsaydı aranan gol taa kırmızı kart pozisyonundan önce gelebilirdi diye düşünüyorum. Bir de aslında maçın başından itibaren daha geriden kontrataklara dayalı bir oyun sergilemiş olsaydı kırmızı kart çok daha önceden gelir, mavi-beyazlılar da aradığı sonuca ancak bu şekilde ulaşabilirdi diye bir düşünmüyor değildim. İlk yarı bittikten sonraydı bu yazdıklarım. İkinci yarı nasıl bir oyun anlayışı olacak, artık işi bir hayli kolaylaşan Erzurum’un golü, golleri ne zaman bulacak, meraklar içerisindeydim ayrıca.
***
İkinci yarı başladığında 1 kişi eksik oynayan Iğdır’ın bu işin altından kalkamayacağı daha ilk başlarda anlaşılmıştı. Erzurumspor FK adeta ateş olmuş, yangın çıkartmaya meyilliydi. Iğdır için kaza geliyorum diyordu. Kazanılan bir serbest vuruşta İtalyan İtalyanlığını gösterdi ve takımını şık bir vuruşla öne geçirirken adeta yazılan kitabın başlığını koymuştu. Erzurum illa ki kazanacak, Iğdır ise tepinip duracaktı. Ne var ki 10 kişi kalmanın etkisiyle daha fazla hücumu düşünen bir Iğdır vardı ama son vuruşta bir hayli sıkıntısı görünüyordu. Erzurum ancak bariz savunma hatası yaparsa golü yerdi, yoksa bu Iğdır’ın, bu birbirine kenetlenmiş oyuncu grubu ile baş etmesi mümkün değildi. Her ne kadar biraraya gereksiz yere duraklama dönemine girdiyse bile ikinci golü atıp bu işe bir nokta koymayı ancak düşünebildi Erzurum. Gelişen bir atakta Eren’in yerden ara pasında yeni transfer Mamba’nın golü galibiyetin iyice habercisi oldu. Bu pozisyonda ben golü Eren’e de yazarım. Yok, yok. Eren’e bir yazarsam, Mamba’ya da iki gol yazarım. O kadar ustaca bir vuruş yaptı ki, niye alındığını da dosta düşmana göstermiş oldu. Elbette ev sahibinin atakları doğaldı, gol de karambol de çok doğal kaldı ama Erzurum’un bu kolay maçı yine niye zora soktuğunu da anlamadım, anlayamadım. Günün sonunda Erzurum 10 kişi mücadele eden bir takımı yendi. Özellikle teknik heyet, aldıkları 3 puan ile birlikte bunu da bir kenara yazsın derim.