Türkiye Kayakla Atlama Milli Takım Antrenörü Pekka Niemela, Türkiye’de çok yeni olan kayakla atlama branşının yükselişine vurgu yaparak, “Türkiye şu an ilk kayakla atlama jenerasyonuna sahip durumda. Onlar da sonraki jenerasyonların yolunu açacak. İlk jenerasyon şu an bir kültür ve gelenek yaratıyor” dedi.
Türkiye’de son yıllarda kış sporları arasında oldukça popülerleşen ve ülkemizde yalnızca Erzurum’da tesisleri bulunan kayakla atlama branşının gelişimini ve EYOF 2017 Erzurum yolculuğunda yalnız ilerleyen Muhammed Ali Bedir’in hazırlıklarını, milli takım koçu Pekka Niemela değerlendirdi.
Daha önce kendi ülkesi Finlandiya, Japonya ve Fransa’da A Takım seviyesinde antrenörlük yapan Pekka Niemala, şimdi Türkiye’de kayakla atlama branşının ilk kuşağını yetiştiriyor.
Henüz çok genç olan kayakla atlama branşının gelişimi için iki senedir Türkiye’de çalışan Niemela, bu kısa süre zarfında çok yol kat ettiklerini belirterek, “Dördüncü seviye olan FIS Yarışları’nda Türkiye adına üç zafer elde ettik. Üçüncü seviyede, yani FIS Kupası’nda Samet Karta ile zafere ulaştık. İkinci seviyedeki Kıtalararası Kupa’da da ilk puanlarımızı Arda İpçioğlu ile aldık. Bu sayede de en üst seviye olan Dünya Kupası’na katılma hakkı elde ettik. Bu durumdan dolayı da hem mutluyum hem de gururluyum” ifadelerini kullandı.
“İlk jenerasyon şu an bir kültür yaratıyor”
Kayakla atlamada henüz ilk kuşağını yetiştiren Türkiye için oldukça umutlu bir gelecek gördüğünü belirten Niemela, bunun kendi kariyeri için de önemli bir deneyim olduğunu vurguladı. Bu branşın ülkedeki gelişimini ise şu şekilde anlattı:
“Türkiye şu an ilk kayakla atlama jenerasyonuna sahip durumda. Bu jenerasyon da sonraki jenerasyonların yolunu açacak. İlk jenerasyon bir kültür ve gelenek yaratıyor. Gelenekler de bir jenerasyondan diğerine geçerken daha da güçlenir. Biz de şu an özel bir şey yapıyoruz. Türkiye’nin kayakla atlama tarihinde ilkiz. Daha iyisini umut etmeye devam etmemiz gerekiyor. Bu yeni bir tecrübe benim için. Çok fazla antrenörün böyle bir şeyi tecrübe etme şansı olmuyor. Yepyeni bir şeyin gelişiminde rol oynamak benim için önemli bir görev ve bunu çok ciddiye alıyorum.”
“Türkiye çok genç bir ülke”
Ülkesi Finlandiya’da uzun yıllar görev yapan Niemela, Türkiye’yi kendi ülkesi ile kıyasladığında Norveç ve Finlandiya’nın kayakla atlamada en eski ve tecrübeli ülkeler olduğunu hatırlatarak, “Bu sporda 50’den fazla olimpiyat madalyası kazandık. Önemli bir geleneğimiz var ve kayakla atlamanın evi sayılabilecek ülkelerden biriyiz. İki ülkeyi karşılaştırırsam bir tarafta önemli bir geleneği olan bir ülke var diğer tarafta ise henüz kayakla atlamada ilk jenerasyonunu çıkarmış bir ülke var. Ama bu sadece kayakla atlama için geçerli. Türkiye çok genç bir ülke, Finlandiya ise yaşlı bir nüfusa sahip” değerlendirmesini yaptı.
Niemela, Türkiye’deki çalışmalarında iki önceliği olduğunu belirterek, eğitimine devam ettiği ilk kuşağı mümkün olduğunca üst seviyelere taşımanın ve Türkiye adına başarılara ulaşıp tarihe geçmenin ilk hedefi olduğunu kaydetti. “Önemli işler yaptık” diyen Niemela ikinci önceliğini ise şu ifadelerle anlattı:
“Ama daha da fazlasını yapmak istiyoruz. İkincisi ise daha da önemli. Yeni sporcuları, kız ve erkek daha fazla sporcuyu bu spora kazandırmak. Gelecek için hedefimiz bu. Yakın zamanda bu olacak. Yeni atlama kulelerinin de yapılmasından çok memnunum. Şimdi yeni sporcular bulmaya başlayabiliriz.”
“Benim favorim bu”
Yaklaşık üç yıldır kullanım dışı olan Erzurum Atlama Kuleleri’nin yeniden inşa edilmesiyle çok daha iyi konuma geldiğini belirten Niemela, EYOF 2017 Erzurum için kulelerin kesinlikle yeterli ve hazır olduğuna dikkat çekti. “Daha büyük organizasyonlar için de yeterli aynı zamanda. Dünyadaki en güzel kayakla atlama tesislerinden birisi bu. Neredeyse her kayakla atlama kulesini gördüm ve bu benim favorim.”
“Harika bir genç adam”
EYOF 2017 Erzurum’da kayakla atlama branşında Türkiye’nin tek temsilcisi Muhammed Ali Bedir’in hazırlıkları hakkında da değerlendirmelerde bulunan Niemela’nın sporcusuna güveni tam.
Fin Antrenör, Muhammed Ali Bedir’in EYOF için kesinlikle hazır olduğunu da sözlerine ekledi. “Harika bir genç adam.. Herkesi şaşırtabilecek seviyede. Kayakla atlama için ideal bir karaktere sahip. Hâlâ çok genç ve biraz çalışmayla çok iyi işler başarabilir. Sadece sayılardan konuşacak olursak, iki buçuk yıl önce çalışmaya başladığımızda en iyi derecesi 65 metreydi. Şimdi ise 141 metre. İki yıl içinde bu maksimum gelişim ve bu da çok şeyi anlatmak için yeterli. Ama hâlâ genç bir sporcu ve iniş çıkışlar yaşaması normal karşılanmalı. Umarım insanlar ondan çok fazla şey beklemezler. Kayakla atlamayı çok seviyor ve başarıya aç durumda, onunla çalışmak muhteşem.”
“Çok büyük ve detaylı bir iş”
Çalışmaları sonunda hem kendi kariyeri için hem de Türkiye için iyi şeyler başarmak istediğinin altını çizen Niemela, “Bu işi Türkiye’de yapmakla kayakla atlamada bir geleneği olan ülkelerde yapmak arasında fark var. Sadece milli takıma veya Dünya Kupası mücadelelerine odaklanmıyoruz. Buradaki projemiz yeni sporcular bulmak ve yerli antrenörler eğitmek. Bütün yaş kategorilerinin de gelişimi için çalışıyoruz. Kısacası bu çok büyük ve detaylı bir iş ama aynı zamanda çok da ilgi çekici” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de son yıllarda kış sporları arasında oldukça popülerleşen ve ülkemizde yalnızca Erzurum’da tesisleri bulunan kayakla atlama branşının gelişimini ve EYOF 2017 Erzurum yolculuğunda yalnız ilerleyen Muhammed Ali Bedir’in hazırlıklarını, milli takım koçu Pekka Niemela değerlendirdi.
Daha önce kendi ülkesi Finlandiya, Japonya ve Fransa’da A Takım seviyesinde antrenörlük yapan Pekka Niemala, şimdi Türkiye’de kayakla atlama branşının ilk kuşağını yetiştiriyor.
Henüz çok genç olan kayakla atlama branşının gelişimi için iki senedir Türkiye’de çalışan Niemela, bu kısa süre zarfında çok yol kat ettiklerini belirterek, “Dördüncü seviye olan FIS Yarışları’nda Türkiye adına üç zafer elde ettik. Üçüncü seviyede, yani FIS Kupası’nda Samet Karta ile zafere ulaştık. İkinci seviyedeki Kıtalararası Kupa’da da ilk puanlarımızı Arda İpçioğlu ile aldık. Bu sayede de en üst seviye olan Dünya Kupası’na katılma hakkı elde ettik. Bu durumdan dolayı da hem mutluyum hem de gururluyum” ifadelerini kullandı.
“İlk jenerasyon şu an bir kültür yaratıyor”
Kayakla atlamada henüz ilk kuşağını yetiştiren Türkiye için oldukça umutlu bir gelecek gördüğünü belirten Niemela, bunun kendi kariyeri için de önemli bir deneyim olduğunu vurguladı. Bu branşın ülkedeki gelişimini ise şu şekilde anlattı:
“Türkiye şu an ilk kayakla atlama jenerasyonuna sahip durumda. Bu jenerasyon da sonraki jenerasyonların yolunu açacak. İlk jenerasyon bir kültür ve gelenek yaratıyor. Gelenekler de bir jenerasyondan diğerine geçerken daha da güçlenir. Biz de şu an özel bir şey yapıyoruz. Türkiye’nin kayakla atlama tarihinde ilkiz. Daha iyisini umut etmeye devam etmemiz gerekiyor. Bu yeni bir tecrübe benim için. Çok fazla antrenörün böyle bir şeyi tecrübe etme şansı olmuyor. Yepyeni bir şeyin gelişiminde rol oynamak benim için önemli bir görev ve bunu çok ciddiye alıyorum.”
“Türkiye çok genç bir ülke”
Ülkesi Finlandiya’da uzun yıllar görev yapan Niemela, Türkiye’yi kendi ülkesi ile kıyasladığında Norveç ve Finlandiya’nın kayakla atlamada en eski ve tecrübeli ülkeler olduğunu hatırlatarak, “Bu sporda 50’den fazla olimpiyat madalyası kazandık. Önemli bir geleneğimiz var ve kayakla atlamanın evi sayılabilecek ülkelerden biriyiz. İki ülkeyi karşılaştırırsam bir tarafta önemli bir geleneği olan bir ülke var diğer tarafta ise henüz kayakla atlamada ilk jenerasyonunu çıkarmış bir ülke var. Ama bu sadece kayakla atlama için geçerli. Türkiye çok genç bir ülke, Finlandiya ise yaşlı bir nüfusa sahip” değerlendirmesini yaptı.
Niemela, Türkiye’deki çalışmalarında iki önceliği olduğunu belirterek, eğitimine devam ettiği ilk kuşağı mümkün olduğunca üst seviyelere taşımanın ve Türkiye adına başarılara ulaşıp tarihe geçmenin ilk hedefi olduğunu kaydetti. “Önemli işler yaptık” diyen Niemela ikinci önceliğini ise şu ifadelerle anlattı:
“Ama daha da fazlasını yapmak istiyoruz. İkincisi ise daha da önemli. Yeni sporcuları, kız ve erkek daha fazla sporcuyu bu spora kazandırmak. Gelecek için hedefimiz bu. Yakın zamanda bu olacak. Yeni atlama kulelerinin de yapılmasından çok memnunum. Şimdi yeni sporcular bulmaya başlayabiliriz.”
“Benim favorim bu”
Yaklaşık üç yıldır kullanım dışı olan Erzurum Atlama Kuleleri’nin yeniden inşa edilmesiyle çok daha iyi konuma geldiğini belirten Niemela, EYOF 2017 Erzurum için kulelerin kesinlikle yeterli ve hazır olduğuna dikkat çekti. “Daha büyük organizasyonlar için de yeterli aynı zamanda. Dünyadaki en güzel kayakla atlama tesislerinden birisi bu. Neredeyse her kayakla atlama kulesini gördüm ve bu benim favorim.”
“Harika bir genç adam”
EYOF 2017 Erzurum’da kayakla atlama branşında Türkiye’nin tek temsilcisi Muhammed Ali Bedir’in hazırlıkları hakkında da değerlendirmelerde bulunan Niemela’nın sporcusuna güveni tam.
Fin Antrenör, Muhammed Ali Bedir’in EYOF için kesinlikle hazır olduğunu da sözlerine ekledi. “Harika bir genç adam.. Herkesi şaşırtabilecek seviyede. Kayakla atlama için ideal bir karaktere sahip. Hâlâ çok genç ve biraz çalışmayla çok iyi işler başarabilir. Sadece sayılardan konuşacak olursak, iki buçuk yıl önce çalışmaya başladığımızda en iyi derecesi 65 metreydi. Şimdi ise 141 metre. İki yıl içinde bu maksimum gelişim ve bu da çok şeyi anlatmak için yeterli. Ama hâlâ genç bir sporcu ve iniş çıkışlar yaşaması normal karşılanmalı. Umarım insanlar ondan çok fazla şey beklemezler. Kayakla atlamayı çok seviyor ve başarıya aç durumda, onunla çalışmak muhteşem.”
“Çok büyük ve detaylı bir iş”
Çalışmaları sonunda hem kendi kariyeri için hem de Türkiye için iyi şeyler başarmak istediğinin altını çizen Niemela, “Bu işi Türkiye’de yapmakla kayakla atlamada bir geleneği olan ülkelerde yapmak arasında fark var. Sadece milli takıma veya Dünya Kupası mücadelelerine odaklanmıyoruz. Buradaki projemiz yeni sporcular bulmak ve yerli antrenörler eğitmek. Bütün yaş kategorilerinin de gelişimi için çalışıyoruz. Kısacası bu çok büyük ve detaylı bir iş ama aynı zamanda çok da ilgi çekici” ifadelerini kullandı.