Kafkaslar, Türkiye ile Türkistan arasındaki önemli bir bölgeyi oluşturmaktadır. Kafkas halklarının büyük bölümü Türk, bir bölümü ise kardeş değerindedir. Türkçe’nin yanı sıra Türk kültürü bölgenin önemli rengini oluşturmaktadır. Çarlık döneminden, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCBR) ve Rusya Federasyonunun gölgesi hala bölgede etkindir. Kafkas halklarının daha bağımsız, birlik içerisinde ve kendi ayakları üzerinde durmalarına giden yollar aranmalıdır.
Erdoğan’ın literatür çalışmasına geri dönecek olursak; “Prigorodni’yi geri almanın ancak Rusya bünyesinde kalmakla mümkün olacağını düşünen İnguş yönetimi, 30 Kasım 1991’de İnguş halkını referanduma teşvik etti. Eski ÇİÖSSC toprakları olan Malgobek, Nazran, Sunja, Cerah bölgelerinde düzenlenen referanduma İnguş halkının %73,7’si katıldığı bu halk oylamasında insanlara tek bir soru soruldu: “Yasa dışı olarak elinizden alınan toprağın geri verilmesini ve Rusya’nın bir parçası olarak İnguşetya Cumhuriyeti’nin kurulmasını istiyor musunuz?” Katılımcıların %92’si bu soruya evet cevabını verince, 4 Haziran 1992’de “Rusya’ya bağlı İnguşetya Cumhuriyeti’nin kurulmasını” öngören kanun kabul edilmiştir. Fakat bu kararda İnguşetya’nın idari sınırları resmi olarak belirtilmemiştir. Bu durum, İnguşlar ve Osetler arasındaki toprak anlaşmazlığının sıcak çatışmaya dönüşmesinde oldukça etkili olmuştur.
İnguş – Oset ilişkilerindeki gergin havayı etkileyen bir diğer önemli unsur, kökeni Rusya’nın Gürcistan’ı ilhak ettiği XIX. yüzyıla dayanan ve Sovyetler Birliği döneminde Moskova’nın uyguladığı idari politikalarla derinleşen Gürcistan – Güney Osetya arasındaki egemenlik anlaşmazlığı olmuştur. 1989 yılından itibaren iyice kızışan Gürcü – Oset ilişkileri 1992 yazında Gürcistan’ın Güney Osetya’ya askeri harekat düzenlemesi ile silahlı çatışmaya dönüşmüş ve bu hadise güneyden Kuzey Osetya’ya yoğun Oset göçüne neden olmuştur. Kuzey Osetya yönetiminin güneyden gelen Gürcistan vatandaşı Oset mültecileri eski İnguş bölgelerine ve evlerine yerleştirmeye başlaması ise İnguşlar ile Osetler (Kuzey Osetya) arasındaki gerginliğin birkaç ay sonra sıcak çatışmaya dönüşmesinde önemli rol oynamıştır.
Tüm bu gelişmelerin ardından 31 Ekim – 5 Kasım 1992 tarihlerinde Kuzey Osetya’ya bağlı Prigorodni bölgesinde İnguşlar ve Osetler arasında silahlı çatışmalar yaşanmıştır. Çatışmalar 2 Kasım’dan itibaren İnguşların yoğun olarak yaşadığı köylere yönelik helikopterlerin, zırhlı araçların ve ağır silahların kullanıldığı büyük çaplı bir ordu operasyonuna dönüşmüştür.(31) Operasyon sonucunda Vladikavkaz ve Prigorodni’de yaşayan İnguşların neredeyse tamamı İnguşetya’ya göç etmek zorunda kalmıştır. Çatışmalarda Kuzey Osetya topraklarındaki İnguşlara ait 2728, Osetlere ait 848 ev yıkılmıştır. İnsani kayıplar ise şöyledir: (Tabloda İnguş-Oset ve toplam sayılarının uyuşmama sebebi, diğer etnik unsurlardan da insanların olmasıdır.)
Erdoğan’ın literatür çalışmasına geri dönecek olursak; “Prigorodni’yi geri almanın ancak Rusya bünyesinde kalmakla mümkün olacağını düşünen İnguş yönetimi, 30 Kasım 1991’de İnguş halkını referanduma teşvik etti. Eski ÇİÖSSC toprakları olan Malgobek, Nazran, Sunja, Cerah bölgelerinde düzenlenen referanduma İnguş halkının %73,7’si katıldığı bu halk oylamasında insanlara tek bir soru soruldu: “Yasa dışı olarak elinizden alınan toprağın geri verilmesini ve Rusya’nın bir parçası olarak İnguşetya Cumhuriyeti’nin kurulmasını istiyor musunuz?” Katılımcıların %92’si bu soruya evet cevabını verince, 4 Haziran 1992’de “Rusya’ya bağlı İnguşetya Cumhuriyeti’nin kurulmasını” öngören kanun kabul edilmiştir. Fakat bu kararda İnguşetya’nın idari sınırları resmi olarak belirtilmemiştir. Bu durum, İnguşlar ve Osetler arasındaki toprak anlaşmazlığının sıcak çatışmaya dönüşmesinde oldukça etkili olmuştur.
İnguş – Oset ilişkilerindeki gergin havayı etkileyen bir diğer önemli unsur, kökeni Rusya’nın Gürcistan’ı ilhak ettiği XIX. yüzyıla dayanan ve Sovyetler Birliği döneminde Moskova’nın uyguladığı idari politikalarla derinleşen Gürcistan – Güney Osetya arasındaki egemenlik anlaşmazlığı olmuştur. 1989 yılından itibaren iyice kızışan Gürcü – Oset ilişkileri 1992 yazında Gürcistan’ın Güney Osetya’ya askeri harekat düzenlemesi ile silahlı çatışmaya dönüşmüş ve bu hadise güneyden Kuzey Osetya’ya yoğun Oset göçüne neden olmuştur. Kuzey Osetya yönetiminin güneyden gelen Gürcistan vatandaşı Oset mültecileri eski İnguş bölgelerine ve evlerine yerleştirmeye başlaması ise İnguşlar ile Osetler (Kuzey Osetya) arasındaki gerginliğin birkaç ay sonra sıcak çatışmaya dönüşmesinde önemli rol oynamıştır.
Tüm bu gelişmelerin ardından 31 Ekim – 5 Kasım 1992 tarihlerinde Kuzey Osetya’ya bağlı Prigorodni bölgesinde İnguşlar ve Osetler arasında silahlı çatışmalar yaşanmıştır. Çatışmalar 2 Kasım’dan itibaren İnguşların yoğun olarak yaşadığı köylere yönelik helikopterlerin, zırhlı araçların ve ağır silahların kullanıldığı büyük çaplı bir ordu operasyonuna dönüşmüştür.(31) Operasyon sonucunda Vladikavkaz ve Prigorodni’de yaşayan İnguşların neredeyse tamamı İnguşetya’ya göç etmek zorunda kalmıştır. Çatışmalarda Kuzey Osetya topraklarındaki İnguşlara ait 2728, Osetlere ait 848 ev yıkılmıştır. İnsani kayıplar ise şöyledir: (Tabloda İnguş-Oset ve toplam sayılarının uyuşmama sebebi, diğer etnik unsurlardan da insanların olmasıdır.)