‘Yöresel olmayan, evrensel olamaz’
Memleket Milliyetçiliği bana göre izafi bir kavram…
Neye göre milliyetçisiniz veya ne ölçüde…
Kriteriniz nedir?
*
Geçenlerde MNG AVM’ye gittim…
Koridordaki Kiosklarda sucuk ve kuruyemiş vs. satılıyordu.
Kuruyemişi anlarım, çünkü biz üretmiyoruz ancak sucuğun alasını üretiyoruz ama bir markamız yok.
‘ ….gerçekten milliyetçi olsaydık Afyon- Kayseri, hayvancılığın başkenti bu şehirde sucuk satamaz; ulusal markalar bize tereyağı yerine krema yediremezdi…’
Sucuğu Afyon’dan, pastırmayı Kayseri’den; peyniri Çanakkale’den, Cağ Kebabının etini Balıkesir’den; kavurmayı Konya ve Rize’den getirerek rekabet edemezsiniz, milliyetçi de olamazsınız…
Bu kent Türkiye’nin ürettiği sütün tek başına % 17’sinini üretiyor. Ama hayvansal ürünlere yansıması, başka bir deyişle sanayi üretimine bunun %1’i ancak yansıyor.
Gerisi aile işletmelerinde kalıyor ve kayda girmiyor.
Hayvancılığın Başkentiyiz diyoruz, ancak birkaç tane et ve süt markamız dahi yok…
Var olan ürünümüzü de birkaç fiyatla rafa koyuyor, kafamıza estiğince satıyoruz. Üstelik yana yana üç marketin fiyatların birbirini tutmuyor ve fiyat aralığı çok fazla…
O zaman da tüketiciyi yerel olmayan ürünlere yaklaşmasına engel olamazsınız…
Üreticiden tüketiciye uzanan zincirde birbirimizi tercih etmemiz, ekonominin gelişimi açısından da fevkalâde önemlidir.
Bu aynı zamanda istihdama katkı sağlayacak ve bölgenin kötü kaderi olarak görülen ‘Göç’ün de önüne geçecektir…-
*
İşte önceki gün Borsa Başkanı Hakan Oral’ı ‘Bölge Kalkınması’ konusunda dinlerken bunları düşündüm.
Eğer ekonominiz üretime dayanmıyor, tüketime dayanıyorsa; yerelde ulusal marka oluşturamamışsanız dikkate bile alınmazsınız.
Öte yandan yerelde oluşturulacak ulusal anlamda yeni markalar şehrin marka değerini de artırıp, her alandaki saygınlığımıza damga vuracaktır.
Bu manada yerel ürünlerimizin ihracını artırmalı ve sektörden bu anlamda yeni vergi rekortmenleri çıkarmalıyız diye düşünmekteyim…
Memleket Milliyetçiliği bana göre izafi bir kavram…
Neye göre milliyetçisiniz veya ne ölçüde…
Kriteriniz nedir?
*
Geçenlerde MNG AVM’ye gittim…
Koridordaki Kiosklarda sucuk ve kuruyemiş vs. satılıyordu.
Kuruyemişi anlarım, çünkü biz üretmiyoruz ancak sucuğun alasını üretiyoruz ama bir markamız yok.
‘ ….gerçekten milliyetçi olsaydık Afyon- Kayseri, hayvancılığın başkenti bu şehirde sucuk satamaz; ulusal markalar bize tereyağı yerine krema yediremezdi…’
Sucuğu Afyon’dan, pastırmayı Kayseri’den; peyniri Çanakkale’den, Cağ Kebabının etini Balıkesir’den; kavurmayı Konya ve Rize’den getirerek rekabet edemezsiniz, milliyetçi de olamazsınız…
Bu kent Türkiye’nin ürettiği sütün tek başına % 17’sinini üretiyor. Ama hayvansal ürünlere yansıması, başka bir deyişle sanayi üretimine bunun %1’i ancak yansıyor.
Gerisi aile işletmelerinde kalıyor ve kayda girmiyor.
Hayvancılığın Başkentiyiz diyoruz, ancak birkaç tane et ve süt markamız dahi yok…
Var olan ürünümüzü de birkaç fiyatla rafa koyuyor, kafamıza estiğince satıyoruz. Üstelik yana yana üç marketin fiyatların birbirini tutmuyor ve fiyat aralığı çok fazla…
O zaman da tüketiciyi yerel olmayan ürünlere yaklaşmasına engel olamazsınız…
Üreticiden tüketiciye uzanan zincirde birbirimizi tercih etmemiz, ekonominin gelişimi açısından da fevkalâde önemlidir.
Bu aynı zamanda istihdama katkı sağlayacak ve bölgenin kötü kaderi olarak görülen ‘Göç’ün de önüne geçecektir…-
*
İşte önceki gün Borsa Başkanı Hakan Oral’ı ‘Bölge Kalkınması’ konusunda dinlerken bunları düşündüm.
Eğer ekonominiz üretime dayanmıyor, tüketime dayanıyorsa; yerelde ulusal marka oluşturamamışsanız dikkate bile alınmazsınız.
Öte yandan yerelde oluşturulacak ulusal anlamda yeni markalar şehrin marka değerini de artırıp, her alandaki saygınlığımıza damga vuracaktır.
Bu manada yerel ürünlerimizin ihracını artırmalı ve sektörden bu anlamda yeni vergi rekortmenleri çıkarmalıyız diye düşünmekteyim…