Yüksek rakımlı yaylalarda otlatılan koyunlardan elde edilen yün, kadınlar tarafından geleneksel yöntemlerle işlenerek çeyizlerin, evlerin ve günlük yaşamın vazgeçilmezleri arasında yer alan yorgan, yastık, minder, yer yatağı ve çoraba dönüştürülüyor.
Küçükbaş hayvan varlığında Türkiye'de ilk sırada yer alan Van'da, 3 bin rakımlı Norduz bölgesinin yaylalarında ilkbahardan beri hayvanlarını otlatan besicilerin, koyunları kırkma telaşı devam ediyor.
Geleneksel yöntemler kullanılarak kırkılan koyunlardan çıkan yün, meşakkatli sürecin ardından kadınlar tarafından işlenerek çeyizleri süsleyen, insanları ısıtan ürünlerin yapımında kullanılıyor.
Kırkma işleminin ardından dere kenarlarında odunlarla dövülüp deterjanla yıkandıktan sonra kuruması için güneşe bırakılan yünü örekelerle ip haline getiren kadınlar, bununla kışlık çorap, kilim, halı, yastık kılıfı yapıyor. Geçmişten bugüne çeyizleri süsleyen eşyaları örekelerle hazırladıkları iplerle ören kadınlar, gelişen teknolojiye rağmen bu geleneği yaşatmaya çalışıyor.
Aynı zamanda tarakla birbirinden ayrılan yün, elyaf ve sünger gibi ürünlere göre daha sağlıklı olduğunu düşünen yöre halkı tarafından yılın her döneminde rağbet görüyor.
- "Koyun kırkma hayvan sağlığı açısından çok faydalı
Besicilerden Şükrü Kurt, kırkma işleminin hayvan sağlığına iyi geldiğini söyledi.
Sürüden ayrılan koyunları dere kenarında tek tek yıkadıklarını belirten Kurt, "Havaların ısınmasıyla koyunların kırkılması gerekiyor. Bu işlemi yaparken bir hastalığı varsa bunu da öğrenmiş oluyoruz. Koyunları kırktıktan sonra boya sürerek çobana teslim ediyoruz. Elde ettiğimiz yünleri satıyoruz. Diğer ürünlere göre daha sağlıklı olduğu için özellikle düğün sezonlarında ilgi görüyor." dedi.
- "Kızlarımızın çeyizinde kullanıyoruz"
Dere kenarında yün yıkayan Saliha Siyahtaş ise kızlarının çeyizinde kullanmak için yün aldığını söyledi.
Yıkanan yünlerden yorgan, yer yatağı, yastık, minder ve çorap yaptığını ifade eden Siyahtaş, "Yün, elyaf tarzı ürünlere göre daha sağlıklı. Romatizma şikayetiyle doktora gittiğimizde yün çorap giyin diyorlar. Biz de zaten böyle yapıyoruz. Bu yünlerden çorap yapıp giyiyoruz. Yörede her kızın çeyizinde yün yorgan bulunur. Yünleri işledikten sonra birbirinden farklı çoraplar yapıyoruz." diye konuştu.
Evlenen çiftlerin yünden yapılmış tekstil ürünlerini tercih ettiklerini aktaran Sabriye Aslan da "Kırkılan yünleri dere kenarında kokusu çıkana kadar yıkıyoruz. Odunlarla döverek içindeki kirlerin çıkmasını sağlıyoruz. Tamamen temizleninceye kadar suda bekletiyoruz. Kuruduktan sonra işleyerek kullanıyoruz. Sağlık açısından anne ve babamız sürekli yün çorap kullanır. Herkesin çeyizinde yünden yapılan ürünler bulunur." ifadelerini kullandı.
Evlenecek çiftlerin çeyizlerine en az beş yorgan yaptırdığını belirten Aslan, “Çift kişilik bir yorgan için ortalama 5 kilo yün gidiyor. Yünün ağırlığına göre bazen ince yorgan yaptıranlar da oluyor." dedi. AA
Küçükbaş hayvan varlığında Türkiye'de ilk sırada yer alan Van'da, 3 bin rakımlı Norduz bölgesinin yaylalarında ilkbahardan beri hayvanlarını otlatan besicilerin, koyunları kırkma telaşı devam ediyor.
Geleneksel yöntemler kullanılarak kırkılan koyunlardan çıkan yün, meşakkatli sürecin ardından kadınlar tarafından işlenerek çeyizleri süsleyen, insanları ısıtan ürünlerin yapımında kullanılıyor.
Kırkma işleminin ardından dere kenarlarında odunlarla dövülüp deterjanla yıkandıktan sonra kuruması için güneşe bırakılan yünü örekelerle ip haline getiren kadınlar, bununla kışlık çorap, kilim, halı, yastık kılıfı yapıyor. Geçmişten bugüne çeyizleri süsleyen eşyaları örekelerle hazırladıkları iplerle ören kadınlar, gelişen teknolojiye rağmen bu geleneği yaşatmaya çalışıyor.
Aynı zamanda tarakla birbirinden ayrılan yün, elyaf ve sünger gibi ürünlere göre daha sağlıklı olduğunu düşünen yöre halkı tarafından yılın her döneminde rağbet görüyor.
- "Koyun kırkma hayvan sağlığı açısından çok faydalı
Besicilerden Şükrü Kurt, kırkma işleminin hayvan sağlığına iyi geldiğini söyledi.
Sürüden ayrılan koyunları dere kenarında tek tek yıkadıklarını belirten Kurt, "Havaların ısınmasıyla koyunların kırkılması gerekiyor. Bu işlemi yaparken bir hastalığı varsa bunu da öğrenmiş oluyoruz. Koyunları kırktıktan sonra boya sürerek çobana teslim ediyoruz. Elde ettiğimiz yünleri satıyoruz. Diğer ürünlere göre daha sağlıklı olduğu için özellikle düğün sezonlarında ilgi görüyor." dedi.
- "Kızlarımızın çeyizinde kullanıyoruz"
Dere kenarında yün yıkayan Saliha Siyahtaş ise kızlarının çeyizinde kullanmak için yün aldığını söyledi.
Yıkanan yünlerden yorgan, yer yatağı, yastık, minder ve çorap yaptığını ifade eden Siyahtaş, "Yün, elyaf tarzı ürünlere göre daha sağlıklı. Romatizma şikayetiyle doktora gittiğimizde yün çorap giyin diyorlar. Biz de zaten böyle yapıyoruz. Bu yünlerden çorap yapıp giyiyoruz. Yörede her kızın çeyizinde yün yorgan bulunur. Yünleri işledikten sonra birbirinden farklı çoraplar yapıyoruz." diye konuştu.
Evlenen çiftlerin yünden yapılmış tekstil ürünlerini tercih ettiklerini aktaran Sabriye Aslan da "Kırkılan yünleri dere kenarında kokusu çıkana kadar yıkıyoruz. Odunlarla döverek içindeki kirlerin çıkmasını sağlıyoruz. Tamamen temizleninceye kadar suda bekletiyoruz. Kuruduktan sonra işleyerek kullanıyoruz. Sağlık açısından anne ve babamız sürekli yün çorap kullanır. Herkesin çeyizinde yünden yapılan ürünler bulunur." ifadelerini kullandı.
Evlenecek çiftlerin çeyizlerine en az beş yorgan yaptırdığını belirten Aslan, “Çift kişilik bir yorgan için ortalama 5 kilo yün gidiyor. Yünün ağırlığına göre bazen ince yorgan yaptıranlar da oluyor." dedi. AA