Yusufeli’de hüzün ve gurur anları..
Son pozlar bunlar!
Baraj ve hidroelektrik santrali için bugün değilse de yarın illa ki Erzurum’a komşu Artvin’in ilçesi Yusufeli merkezi sular altında kalacak. Bir çok köyün sular altında kaldığı bölgeyi hafta sonu ziyaret ettiğimde bir sürprizle karşılaştım. Yakutiye Belediye Başkanı Dr.Mahmut Uçar da eşi Dr. Aybüke Gözde Uçar ile birlikte sular altında kalacak olan bölgeyi son kez ziyaret etmek için bizler gibi oradaydı. Onlar da bizler gibi artık son günlerini yaşayan ilçe merkezi ve köylerdeki son durumu merak etmiş, yerinde gözlem yapmak istemiş. Eşi ile birlikte fotoğrafını çektim, yarın tamamen sular altında kalacak o bölgeyi kayıt altına aldık.
Kendini 7 yıl gibi kısa bir sürede amorti etmesi beklenen Yusufeli barajı ve hidroelektrik santrali, ilçe merkezi ve köylerde bu sıkıntıyı yaşayan halkı da rahatsız etmemesi gerekir. Kendilerine daha güzel imkanlar sunulduğu gibi, sıkıntıyı ülke için göğüslemeleri taktire şayandır. İzin aldığımız DSİ’nin kontrolürlüğündeki baraj ve elektrik santralini Zafer Ergüney, Selahattin Şener ve Ahmet Gölleroğlu ile gün boyu gezerken, güzel ve rantabl bir yatırıma şahit olduğumuz için yapanı, edeni taktirle karşıladık.
Toprak sömürülmeyi sevmez!
‘’ Toprak canlıdır, onun da canı ve dili vardır’’ diyen Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi Anabilim Dalı öğretim üyelerinden Prof.Dr. Müdahir Özgül, toprağın kendisini sömürenleri asla sevmediğini ve affetmediğini söyledi. TRT Erzurum Radyosu’nda Ömer Ergedik’in sunuculuğunu yaptığı yayına katılan Prof.Dr.Müdahir Özgül, toprağın ve bitkini önemine değindi. Prof.Dr.Özgül, ‘’Toprak yeteneklerinin farkındadır. Sömürülmeyi istemez, kendini sömüreni sevmez. Ancak onun kurallarına uyarak yönetilmeye razı olur. Toprağa tek gözle bakmayalım, onu hor kullanmayalım’’ dedi.
Fevzi Budak yoksa, orada Reyhani yeterince anlatılmamıştır!
Erzurum Büyükşehir Belediyesi, bu yıl da ölüm yıldönümünde Aşık Yaşar Reyhani’yi unutmadı. Aşıklık geleneğinin öncülerinden olan ve son yüzyılın büyük ozanları arasında gösterilen Reyhani, düzenlenen bir törenle anıldı. Reyhani’nin oğlu Ozan Reyhani’yi de ilk defa canlı seyretme imkanı bulduğumuz anma töreninde konuk olarak adı afişte yeralmasına rağmen Fevzi Budak’ın katılmaması büyük bir eksiklik oldu. Fevzi Budak’sız bir anma töreni bana göre beklentilerin altında kaldı. Fevzi Budak olmayınca Reyhani yeterince anlat8ılmadı. Her ne kadar Reyhani’nin eserleri katılan halk ozanları tarafından dile getirilmiş olsa dahi ne bileyim, doyurucu bir proğram olmadı. Çünkü Fevzi Budak bir Reyhani uzmanıdır. Sanmam ki oğlu da Fevzi Budak kadar Reyhani’nin ezberindeki o kadar şiirini bilsin, okumuşluğu olsun.
Anma töreninde yeralan, Reyhani’nin şiirlerini topladığı eserlerle tanıdığımız Prof.Dr.Dilaver Düzgün hocam ve proğramda sunuculuk görevini yapan Muhsin Koç’u tenzih ederim, bir yanı eksik kaldı törenin. Katılımın çok yüksek olmasına rağmen sadece saz ile anlatılan Reyhani’den ziyade Fevzi Budak olsaydı orada bulunan herkes biraz daha yakından tanıma imkanı bulurdu Reyhani’yi. Hiç unutmam, daha Reyhani yaşarken Fevzi Budak onun bir şirini okumuş, merhum halk ozanı Fevzi beyin kulağına eğilip, ‘’Yahu hoca, bu şiirimi nasıl hatırladın, aklında, ezberinde tuttun. Ben bile yazdığım halde unutmuşum’’ dediğini biliyorum. O açıdan Fevzi Budak Reyhani mevzubahis olduğunda çorbada tuzdur. Bu benim son kararımdır.
23 Temmuz Ortaokulu için de yıkım kararı çıktı
Bir tarih daha siliniyor..
Erzurum’un en eski, tarihi özelliği olan okullarından biriydi 23 Temmuz Ortaokulu. O da depreme dayanıklı değil gerekçesiyle yıkılıyor. Her ne kadar yıkılıp yenisi yapılacak olsa dahi biz bir tarihin daha silindiğini düşünüyoruz. Tıpkı diğerlerinde olduğu gibi. Acı ama gerçek. Çok sayıda milletvekili ve bürokratın da okuduğu 23 Temmuz Ortaokulu da tarihin karanlık sayfalarında yeralacak. Artık ilkokullarını gezip görmek için gelenler, yeni bir okul ile karşılaşmak, hatıraları yeniden yaşıyor olamamak zorunda kalacaklar. Bir çokları için içlerini ‘cız’ edecek bu gelişme kuşkusuz sadece 23 Temmuz Ortaokulu ile ilgili değil. İl Milli Eğitim Müdürü Salih Kaygusuz ile konuştum, 90’a yakın okul yıkıldı, bir çokları ya restore edildi ya da yenisi yapıldı.
Hilton ve Ramada’dan sonra..
Marrıott da sıraya girdi!
Hilton, Ramada derken dev bir marka daha Erzurum’da otel yapımı için start verdi. Otel ve tatil köylerinde bir dünya markası olan Marriott , Erzurum’da da otel hizmeti sunacak, kış turizmini değerlendirecek, pastadan pay alacak. Otelin üst yönetimi, arsa talebinde bile bulundu. Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Zafer Aynalı, Marriott’un arsa talebini de olumlu karşıladıklarını belirterek, böylesine dev bir marka isme zaten hayır deme lükslerinin olmadığını, uygun yer arayışlarına başladıklarını bildirdi. Önümüzdeki yıl yapımına başlanması ve bir yıl gibi kısa bir sürede bitmesi beklenen bu otelin yanısıra bir başka dev bir otelcilikte zirve ismin de otel yapımı için talepte bulunmaya hazırlandığını öğrendim.
Aktaş kardeşlerden açıklama var
Erzurum Pusula Gazetesi’nde 2 Kasım tarihli Vedat Refayeli’nin “Ziyadesiyle pek müşerref olduk!” başlıklı köşe yazısında başarılı bir avukat olacağına inandığımız, kuzenimiz, Umutcan Aktaş’ın avukatlık ruhsatını alması üzerine kaleme alınan köşe yazısında yer alan “Avukat Tuncer Aktaş’ın çocukları hukuk tercihi yapmadı” ifadesi ile oluşan bilgi yanlışını düzeltmek isteriz. Tuncer Aktaş'ın çocukları olarak hukuk tercihi yapmamış değiliz. Üç kardeş de hukuk eğitimlerimizi tamamladık ve profesyonel hayatlarımızda hukukla iştigal ediyoruz. Pınar Aktaş Avci ve Bersu Bahar Aktaş Özsoy Erzurum Atatürk Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde akademisyen olarak sevgili Umutcan dahil bir çok hukukçuyu yetiştiren ve hukukun kaynağını yaratan akademisyenliği tercih etmiş bulunmaktadır. Ayrıca hukuk akademisyenliği öncesinde de sevgili babamız Tuncer Aktaş ile birlikte avukatlık yapmaktaydılar. Anıl Kemal Aktaş ise hayatın bir cilvesi olarak, geçtiğimiz sene, babamızın Ankara Hukuk Fakültesinden mezun olduğu yaş olan, 33 yaşında dünyanın en iyi 20 hukuk fakültesinden birisi olan Hollanda'nın Tilburg Üniversitesi Küresel Hukuk programından eğitim hayatındaki ikinci lisans derecesini alarak hukuk mezuniyetini tamamladı. Şu anda da uluslararası hukukun en üst kurumu olan Birleşmiş Milletler'in personeli olarak profesyonel hayatıma devam etmektedir. Yıllardır çalışmalarınızı takip eden Erzurumlular olarak çalışmalarınızda başarılar dileriz. Tuncer Aktaş’ın çocukları, Pınar Aktaş Avcı, Bersu Bahar Aktaş Özsoy, Anıl Kemal Aktaş
TUTTUĞUM BABA SÖZLER: Bazı insanları sebepsiz seversin, bazılarına bin sebep arar, yine sevemezsin! (Neyzen Tevfik)
DUVARIN DİLİ : Yaramızı farkeden, tuzunu alıp geliyor!
Rabia Ana Mah. Kars Kapı Cad. ·
Son pozlar bunlar!
Baraj ve hidroelektrik santrali için bugün değilse de yarın illa ki Erzurum’a komşu Artvin’in ilçesi Yusufeli merkezi sular altında kalacak. Bir çok köyün sular altında kaldığı bölgeyi hafta sonu ziyaret ettiğimde bir sürprizle karşılaştım. Yakutiye Belediye Başkanı Dr.Mahmut Uçar da eşi Dr. Aybüke Gözde Uçar ile birlikte sular altında kalacak olan bölgeyi son kez ziyaret etmek için bizler gibi oradaydı. Onlar da bizler gibi artık son günlerini yaşayan ilçe merkezi ve köylerdeki son durumu merak etmiş, yerinde gözlem yapmak istemiş. Eşi ile birlikte fotoğrafını çektim, yarın tamamen sular altında kalacak o bölgeyi kayıt altına aldık.
Kendini 7 yıl gibi kısa bir sürede amorti etmesi beklenen Yusufeli barajı ve hidroelektrik santrali, ilçe merkezi ve köylerde bu sıkıntıyı yaşayan halkı da rahatsız etmemesi gerekir. Kendilerine daha güzel imkanlar sunulduğu gibi, sıkıntıyı ülke için göğüslemeleri taktire şayandır. İzin aldığımız DSİ’nin kontrolürlüğündeki baraj ve elektrik santralini Zafer Ergüney, Selahattin Şener ve Ahmet Gölleroğlu ile gün boyu gezerken, güzel ve rantabl bir yatırıma şahit olduğumuz için yapanı, edeni taktirle karşıladık.
Toprak sömürülmeyi sevmez!
‘’ Toprak canlıdır, onun da canı ve dili vardır’’ diyen Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi Anabilim Dalı öğretim üyelerinden Prof.Dr. Müdahir Özgül, toprağın kendisini sömürenleri asla sevmediğini ve affetmediğini söyledi. TRT Erzurum Radyosu’nda Ömer Ergedik’in sunuculuğunu yaptığı yayına katılan Prof.Dr.Müdahir Özgül, toprağın ve bitkini önemine değindi. Prof.Dr.Özgül, ‘’Toprak yeteneklerinin farkındadır. Sömürülmeyi istemez, kendini sömüreni sevmez. Ancak onun kurallarına uyarak yönetilmeye razı olur. Toprağa tek gözle bakmayalım, onu hor kullanmayalım’’ dedi.
Fevzi Budak yoksa, orada Reyhani yeterince anlatılmamıştır!
Erzurum Büyükşehir Belediyesi, bu yıl da ölüm yıldönümünde Aşık Yaşar Reyhani’yi unutmadı. Aşıklık geleneğinin öncülerinden olan ve son yüzyılın büyük ozanları arasında gösterilen Reyhani, düzenlenen bir törenle anıldı. Reyhani’nin oğlu Ozan Reyhani’yi de ilk defa canlı seyretme imkanı bulduğumuz anma töreninde konuk olarak adı afişte yeralmasına rağmen Fevzi Budak’ın katılmaması büyük bir eksiklik oldu. Fevzi Budak’sız bir anma töreni bana göre beklentilerin altında kaldı. Fevzi Budak olmayınca Reyhani yeterince anlat8ılmadı. Her ne kadar Reyhani’nin eserleri katılan halk ozanları tarafından dile getirilmiş olsa dahi ne bileyim, doyurucu bir proğram olmadı. Çünkü Fevzi Budak bir Reyhani uzmanıdır. Sanmam ki oğlu da Fevzi Budak kadar Reyhani’nin ezberindeki o kadar şiirini bilsin, okumuşluğu olsun.
Anma töreninde yeralan, Reyhani’nin şiirlerini topladığı eserlerle tanıdığımız Prof.Dr.Dilaver Düzgün hocam ve proğramda sunuculuk görevini yapan Muhsin Koç’u tenzih ederim, bir yanı eksik kaldı törenin. Katılımın çok yüksek olmasına rağmen sadece saz ile anlatılan Reyhani’den ziyade Fevzi Budak olsaydı orada bulunan herkes biraz daha yakından tanıma imkanı bulurdu Reyhani’yi. Hiç unutmam, daha Reyhani yaşarken Fevzi Budak onun bir şirini okumuş, merhum halk ozanı Fevzi beyin kulağına eğilip, ‘’Yahu hoca, bu şiirimi nasıl hatırladın, aklında, ezberinde tuttun. Ben bile yazdığım halde unutmuşum’’ dediğini biliyorum. O açıdan Fevzi Budak Reyhani mevzubahis olduğunda çorbada tuzdur. Bu benim son kararımdır.
23 Temmuz Ortaokulu için de yıkım kararı çıktı
Bir tarih daha siliniyor..
Erzurum’un en eski, tarihi özelliği olan okullarından biriydi 23 Temmuz Ortaokulu. O da depreme dayanıklı değil gerekçesiyle yıkılıyor. Her ne kadar yıkılıp yenisi yapılacak olsa dahi biz bir tarihin daha silindiğini düşünüyoruz. Tıpkı diğerlerinde olduğu gibi. Acı ama gerçek. Çok sayıda milletvekili ve bürokratın da okuduğu 23 Temmuz Ortaokulu da tarihin karanlık sayfalarında yeralacak. Artık ilkokullarını gezip görmek için gelenler, yeni bir okul ile karşılaşmak, hatıraları yeniden yaşıyor olamamak zorunda kalacaklar. Bir çokları için içlerini ‘cız’ edecek bu gelişme kuşkusuz sadece 23 Temmuz Ortaokulu ile ilgili değil. İl Milli Eğitim Müdürü Salih Kaygusuz ile konuştum, 90’a yakın okul yıkıldı, bir çokları ya restore edildi ya da yenisi yapıldı.
Hilton ve Ramada’dan sonra..
Marrıott da sıraya girdi!
Hilton, Ramada derken dev bir marka daha Erzurum’da otel yapımı için start verdi. Otel ve tatil köylerinde bir dünya markası olan Marriott , Erzurum’da da otel hizmeti sunacak, kış turizmini değerlendirecek, pastadan pay alacak. Otelin üst yönetimi, arsa talebinde bile bulundu. Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Zafer Aynalı, Marriott’un arsa talebini de olumlu karşıladıklarını belirterek, böylesine dev bir marka isme zaten hayır deme lükslerinin olmadığını, uygun yer arayışlarına başladıklarını bildirdi. Önümüzdeki yıl yapımına başlanması ve bir yıl gibi kısa bir sürede bitmesi beklenen bu otelin yanısıra bir başka dev bir otelcilikte zirve ismin de otel yapımı için talepte bulunmaya hazırlandığını öğrendim.
Aktaş kardeşlerden açıklama var
Erzurum Pusula Gazetesi’nde 2 Kasım tarihli Vedat Refayeli’nin “Ziyadesiyle pek müşerref olduk!” başlıklı köşe yazısında başarılı bir avukat olacağına inandığımız, kuzenimiz, Umutcan Aktaş’ın avukatlık ruhsatını alması üzerine kaleme alınan köşe yazısında yer alan “Avukat Tuncer Aktaş’ın çocukları hukuk tercihi yapmadı” ifadesi ile oluşan bilgi yanlışını düzeltmek isteriz. Tuncer Aktaş'ın çocukları olarak hukuk tercihi yapmamış değiliz. Üç kardeş de hukuk eğitimlerimizi tamamladık ve profesyonel hayatlarımızda hukukla iştigal ediyoruz. Pınar Aktaş Avci ve Bersu Bahar Aktaş Özsoy Erzurum Atatürk Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde akademisyen olarak sevgili Umutcan dahil bir çok hukukçuyu yetiştiren ve hukukun kaynağını yaratan akademisyenliği tercih etmiş bulunmaktadır. Ayrıca hukuk akademisyenliği öncesinde de sevgili babamız Tuncer Aktaş ile birlikte avukatlık yapmaktaydılar. Anıl Kemal Aktaş ise hayatın bir cilvesi olarak, geçtiğimiz sene, babamızın Ankara Hukuk Fakültesinden mezun olduğu yaş olan, 33 yaşında dünyanın en iyi 20 hukuk fakültesinden birisi olan Hollanda'nın Tilburg Üniversitesi Küresel Hukuk programından eğitim hayatındaki ikinci lisans derecesini alarak hukuk mezuniyetini tamamladı. Şu anda da uluslararası hukukun en üst kurumu olan Birleşmiş Milletler'in personeli olarak profesyonel hayatıma devam etmektedir. Yıllardır çalışmalarınızı takip eden Erzurumlular olarak çalışmalarınızda başarılar dileriz. Tuncer Aktaş’ın çocukları, Pınar Aktaş Avcı, Bersu Bahar Aktaş Özsoy, Anıl Kemal Aktaş
TUTTUĞUM BABA SÖZLER: Bazı insanları sebepsiz seversin, bazılarına bin sebep arar, yine sevemezsin! (Neyzen Tevfik)
DUVARIN DİLİ : Yaramızı farkeden, tuzunu alıp geliyor!
Rabia Ana Mah. Kars Kapı Cad. ·