Rakamlar bize Ziraat Fakültelerinin bu sistemle yalnızca diplomalı işsiz sayısına katkı yapacağını göstermektedir. Yapılması gereken ataletten uzaklaşmaları, ülke tarımına nasıl katkı yapılacağına dair yeni fikirler ve yöntemler geliştirmek olduğunu görmek gerekiyor.
Yine eğitim ile ilgili rakamlara dönelim;
10’u Ziraat Fakülteleri olmak üzere 11 üniversitede Biyosistem Mühendisliği programı bulunmaktadır. 2017 yılında 260 olan kontenjan 2018 yılında 332’ye çıkarken, doluluk oranı %90.77’den %62.95’e düşmüştür.
YGS-2 puan türünden öğrenci alan ve tüm kontenjanı dolduran Celâl Bayar Üniversitesi Tütün Eksperliği Yüksekokulu, puan türünün sayısal puan türü olarak değişmesi sonrası, 36 kişilik kontenjana karşılık 3 öğrenci tarafından tercih edilmiştir.
2019 yılı tercih kılavuzunda yer alan 2 Su Ürünleri Mühendisliği, 6 Gıda Mühendisliği, 7 Peyzaj Mimarlığı ile 10 Biyosistem programı hariç tutulacak olunursa, 36 Ziraat Fakültesinde 166 program için 5.148 kontenjan açılmış, 4.630 öğrenci Ziraat Fakültelerine yerleştirilmiştir. Yerleşme oranı %89.9’dur.
Bu değerlendirmede, Ziraat Fakülteleri içinde yer alan 8 Peyzaj Mimarlığı (Bingöl Üniversitesi Ziraat Fakültesinde açılan programla 8’e yükselmiştir), 6 Gıda Mühendisliği, 11 Biyosistem Mühendisliği (Bingöl, Hatay ve Van Yüzüncü Yıl üniversitelerinde yeni açılmış, Siirt Üniversitesindeki programa ise kontenjan verilmemiştir) ve 2 Su Ürünleri Mühendisliği programı dâhil edilmemiştir. Açılan program sayısı 2019 yılına göre 9, kontenjan ise 417 artmıştır
Ziraat Fakültelerine giriş puanları da oldukça düşüktür. Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi 260,27561 puan, Akdeniz Üniversitesi 258,26661 puan, Ankara Üniversitesi 251,3441 puanla öğrenci almıştır.
Evet, tarım önemlidir. Tarım üretimi stratejik bir meseledir. Ancak bunun kadar önemli olan başka bir nokta ise kırsal nüfusun artırılması gerekiyor. Tarım alanında istihdam sağlanabilir, köyler şenlendirilebilirse başka bir stratejik unsur, insan unsuru bakımından sıkıntı çözüme gidebilir. Türkiye’nin 1990’lardan itibaren nüfusunda sabitlenme gibi bir risk yükselmektedir.
Kentlerde nüfus artışı, düşüşe geçiyor. Oysa kırsalda çalışmak için insan unsuruna ihtiyaç duyulduğu için kentlerin açığı kırsaldan karşılanabilir.
Yani köylerin şenlendirilmesi milli bir meseledir.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan uzun süre en az üç çocuk istiyorum diye sesleniyordu. Ancak bir güruh şöyle eylemler yapıyordu “Bedenime dokunma” yani, ben doğurmam. Erdoğan’ın en az üç çocuk isteğinin temeli, nüfusun mevcudunu korumak için gerekli olan bir rakam. Üç çocuktan fazlası olabilirse nüfus artışımız devam edebilecektir.
Belli ki nüfus artışını sağlamakta birinci yol kırsal nüfusunun artırılması, yaşam şartlarının kentlere yaklaştırılması, üretimin gerekiyorsa devlet tarafından alımının garanti edilmesidir. İkinci yol ise milletin kız ve erkek çocuklarını belirli bir bilinçle yetiştirmesinden de geçmektedir.
Yine eğitim ile ilgili rakamlara dönelim;
10’u Ziraat Fakülteleri olmak üzere 11 üniversitede Biyosistem Mühendisliği programı bulunmaktadır. 2017 yılında 260 olan kontenjan 2018 yılında 332’ye çıkarken, doluluk oranı %90.77’den %62.95’e düşmüştür.
YGS-2 puan türünden öğrenci alan ve tüm kontenjanı dolduran Celâl Bayar Üniversitesi Tütün Eksperliği Yüksekokulu, puan türünün sayısal puan türü olarak değişmesi sonrası, 36 kişilik kontenjana karşılık 3 öğrenci tarafından tercih edilmiştir.
2019 yılı tercih kılavuzunda yer alan 2 Su Ürünleri Mühendisliği, 6 Gıda Mühendisliği, 7 Peyzaj Mimarlığı ile 10 Biyosistem programı hariç tutulacak olunursa, 36 Ziraat Fakültesinde 166 program için 5.148 kontenjan açılmış, 4.630 öğrenci Ziraat Fakültelerine yerleştirilmiştir. Yerleşme oranı %89.9’dur.
Bu değerlendirmede, Ziraat Fakülteleri içinde yer alan 8 Peyzaj Mimarlığı (Bingöl Üniversitesi Ziraat Fakültesinde açılan programla 8’e yükselmiştir), 6 Gıda Mühendisliği, 11 Biyosistem Mühendisliği (Bingöl, Hatay ve Van Yüzüncü Yıl üniversitelerinde yeni açılmış, Siirt Üniversitesindeki programa ise kontenjan verilmemiştir) ve 2 Su Ürünleri Mühendisliği programı dâhil edilmemiştir. Açılan program sayısı 2019 yılına göre 9, kontenjan ise 417 artmıştır
Ziraat Fakültelerine giriş puanları da oldukça düşüktür. Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi 260,27561 puan, Akdeniz Üniversitesi 258,26661 puan, Ankara Üniversitesi 251,3441 puanla öğrenci almıştır.
Evet, tarım önemlidir. Tarım üretimi stratejik bir meseledir. Ancak bunun kadar önemli olan başka bir nokta ise kırsal nüfusun artırılması gerekiyor. Tarım alanında istihdam sağlanabilir, köyler şenlendirilebilirse başka bir stratejik unsur, insan unsuru bakımından sıkıntı çözüme gidebilir. Türkiye’nin 1990’lardan itibaren nüfusunda sabitlenme gibi bir risk yükselmektedir.
Kentlerde nüfus artışı, düşüşe geçiyor. Oysa kırsalda çalışmak için insan unsuruna ihtiyaç duyulduğu için kentlerin açığı kırsaldan karşılanabilir.
Yani köylerin şenlendirilmesi milli bir meseledir.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan uzun süre en az üç çocuk istiyorum diye sesleniyordu. Ancak bir güruh şöyle eylemler yapıyordu “Bedenime dokunma” yani, ben doğurmam. Erdoğan’ın en az üç çocuk isteğinin temeli, nüfusun mevcudunu korumak için gerekli olan bir rakam. Üç çocuktan fazlası olabilirse nüfus artışımız devam edebilecektir.
Belli ki nüfus artışını sağlamakta birinci yol kırsal nüfusunun artırılması, yaşam şartlarının kentlere yaklaştırılması, üretimin gerekiyorsa devlet tarafından alımının garanti edilmesidir. İkinci yol ise milletin kız ve erkek çocuklarını belirli bir bilinçle yetiştirmesinden de geçmektedir.